09 Kasım, 2012

Brave (2012)

Disney'in Pixar'ı satın aldığı 2006 yılı, başta animasyonu Pixar ile yaşamış bir nesil için önce korkutucu, daha sonra merak uyandırıcı, sonraları ise ilgi çekici ve haliyle başarılı bir hal almıştı. Disney'in yıllar yılı süre gelen zihin kontrollü çizgi filmleri ve animasyonlarının ardından, Pixar gibi kısa süre içerisinde devleşmiş ve kültleşmiş bir firmaya nasıl bir dokunuş yapacağı merak konusuydu. Ratatoullie ve Wall-E ile ne yapmak istediklerini fazlasıyla kanıtlayıp gönülleri fethettiler. Tabi yılların getirdikleri, Pixar'ın bilindik kadrosunun yavaş yavaş kızağa çekilmesine sebep oldu. Amatör kadro diye tabir edilebilecek, yıllarca Pixar'ın çetrefillilerinin yanında bir nevi stajyerlik yapmış bu yeni yönetmen ve senaristler, yüz milyon dolarlık animasyon projeleri ile karşı karşıya bırakıldı, bütün iş omuzlarına yüklendi.

Mark Andrews ve Branda Chapman'ın liderliğinde, Lion King'in 27 senaristinden biri olan Irene Mecchi ve TV'deki çizgi filmleri ile boy göstermiş Steve Purcell'in senaryoya katkılarıyla hazırlanan 185 milyon $'lık Brave, bu yıl Disney'in animasyondaki en büyük kumarlarından birisi. John Carter ile büyük bir hezimet yaşayan Disney, artık yeni bir Wall-E çıkaramayacağının bilincinde, Pixar Stüdyoları ile çalışmaya ve ciddi paralar harcamaya devam ediyor "ne yazık ki". Ama Brave, ne yazık ki denilecek kadar, en azından geçen seneki Cars 2 kadar vasata yaklaşan bir yapım değil.

İskandinavyanın masal gibi, folk müzik kokulu topraklarında, ailesi ile zıt, prenses olmak istemeyen savaşçı, cesur, güzel bir kız yaşar, Merida. Okçuluktaki yeteneği daha küçük yaşlardan başlayan Merida'nın babası, tabir-i caizse bir Viking barbarıdır -sempatik olmasına rağmen. Annesi ise tamamıyla krallık kültürüyle yetişmiş kuralcı bir ebeveyndir. Bir gün krallığın 3 klanının savaşçı toplulukları Merida'yı istemek ve bir klanın en güçlü savaşçı erkeğiyle evlendirmek için krallığa doğru yol alırlar. Merida, bu durumdan haliyle huzursuzdur. Tek amacı, okçuluğunu cesareti ile birleştirip iyi bir savaşçı olabilmektir. Annesinin ağır baskıları yüzünden krallıktan kaçıp kadim dostu at Angus ile ormana doğru ilerleyen Merida, orman perilerinin yönlendirmesi ile bir cadının evini bulur. Tek istediği, annesinin katı fikirlerini değiştirmek için ona büyü yapılmasını istemesidir. Büyünün sonuçları ne istediği gibi gider, ne de geri dönüşü olmayan bir yol bu kadar uzak olur Merida'ya. Bir annenin ve kızının öz düşünceleri ve duyguları ile karşı karşıya gelip aralarında yanlış yollardan oluşmuş bağı tekrar onarmanın hikayesi aslında Brave.

Hikaye, fazlasıyla bilindik. Senaryo, fazlasıyla bilindik. Karakterler, fazlasıyla aşinalık uyandırıyor. Disney, Wall-E'den bu yana yetişkinlere yönelik bir icraat yapmamakta ısrarcı. Ama bu kadar olumsuzluğa rağmen, ortalama alt metninin verdiği ana fikri sağlam bir şekilde dillendirip güzel denebilecek bir fantastik cesaret öyküsü anlatmayı tercih ediyor. Ne öyküsünü aşırı fantastik, ne de fazla dramatik yapıyor. İkisinin ortasını sürekli bulmaya çalışıp en azından bir kız çocuğunun gözünde eğitici olmaya çalışıyor. Tabi bunu başarılı bir biçimde yaptığı pek tabi ki tartışılır. Çünkü biz biliyoruz ki Pixar'ın her bir filmi 7 den 70'e sayısız alt metin, gönderme, mesaj ve ana fikir (hatta ana fikir bile, evet) ile doluydu.

Efsaneleşmiş bir rock grubundan eski performanslarını beklemek kadar aptalca bir durum Disney'den ve Pixar'dan beklentiler içinde olmak. Ne veriyorlarsa izleyip kabullenmek de aptalca bir durum tabi. Kendilerine "restart" attıklarını düşünüyorum Brave ile. Bu sene Frankenweenie ve Wreck it Ralph ile Brave'den daha güçlü yapımları varmış gibi görünen Disney'in, 2009'da bir benzerini izlediğimiz "Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?" animasyonunun birkaç gömlek altında kalan bir projesi olmuş Brave. Bilindik animasyon klişelerini göz ardı ettiğiniz sürece bence eğlenceli bir animasyona dönüşüveriyor. Şu ana kadar sönük geçen 2012 animasyon maratonunun iyi işlerinden.


7/10

0 Yorum:

Yorum Gönder